Ne
kadar güzel demiş şair.. Özetlemiş tüm çırpınışlarımızı. Tek derdimiz bu değil
mi zaten? Yürekten anlayanlarla karşılaşmak. Keşke yollarımız hep böyleleriyle
kesişse ama maalesef imtihan dünyası işte her türlüsü çıkıyor karşımıza. Buna
da şükür Rabbim bizi onlardan eylemesin.
İnsanın yüreğine dokunmak bir başka.
Konuşmadan bile anlaşırsın hani aynı şey geçer aklından,aynı yere bakar
gözlerin. Sonra birlikte bakarsın şu koca dünyaya,aslında koca bir hiç olduğunu
görürsün. Ah şu yürekler de olmasa ne işe yarar bedenlerimiz.. Bizi hayvanla
bir tutanlar utansın,Rabbim demiş;
"Yoksa
sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı
sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da
şaşkındırlar." FURKAN Suresi 44.ayet..
Şimdi
kendini hayvanlarla bir tutanlar,-tek farkımız daha gelişmiş olmamız- diyenler,
işte bunlar. Zaten bildirilmiş açık bir şekilde. İnsan yüreğini neden kapatır
ki? Hisleri olduğu halde,ihtiyacı olduğu halde nasıl görmezden gelir? Kendi
aklının,kalbinin açıldığı kapıları nasıl kapatır da böyle yüzeysel bir halde
-öylesine yaşıyoruz işte-diyebilir. Rabbim bizi böylesine donatmışken kendi
değerimizi kendimiz ayaklar altına alıyoruz maalesef.
'Bize sözlerimizden çok yüreğimizden anlayan
gerek..'
Çok
şükür,her şeyden önce yüreklere bakan, Allah'a..Burada ne kadar yanlış
anlaşılsak da ne kadar hor görülsek de herkesten her şeyden büyük bir Allah
var. Bizi bizden iyi bilen Allah..Yüreklerimiz doğru olsun gerisi boş. Kalpten
kötülük geçmesin,zaten kalpte olmayan dile gelmez. Bedeni kirletmez. Allah'a
temiz kalplerle dolu dolu amellerle varalım inşaallah.
Yorumlar
Yorum Gönder